Ovacık-Kirme (Kayaköy)

Likya yolu, resmi olarak Ovacık kasabasının güneyinde, Ölüdeniz yoluna paralel doğu (dağ) tarafında bulunan diğer bir asfalt yolun dönemecinde başladığı kabul edilse de, bilinen Likya ülkesinin batı sınırı olan eski adı Termessos; bugünkü Fethiye ilçesi ile daha güneyinde bulunan yarımada ortasında Kayaköy olarak bilinen eski ismi Karmylassos arkeolojik yerleşimler mevcuttur. Likya ülkesinin en büyük yerleşimlerinden olan Karmylassos (Kayaköy) ile Ölüdeniz arasında, yer yer taş örülü, Likya yolu olarak işaretlenmemiş ancak yürüyüş yolu olarak farklı renklerde işaretlenmiş patikayı geçerek, hem Kayaköy, hem de deniz-orman manzaralı bir yürüyüşten sonra Ölüdeniz lagüne inilebilir. Burada araç yolundan Ölüdeniz kasaba merkezinde bir molanın ardından, Belcekız plajının bitiminde daha güneye inen , dağın yamacında bulunan karayolu üzerinde , daha yukardaki Likya yoluna bağlanan diğer bir patika ile ana Likya yoluna bağlanabilir. Likya yolunun resmi başlangıç noktasından sonraki birkaç km.lik kısım, doğallığını yitirmiş, inşaat çalışmaları nedeniyle genişletilmiş toprak bir yoldan sonra, Ölüdenize bakan sırtın dönemecinde, arkeolojik dönemlerde yapılmış taştan tahkimat bir merdiven ile patika başlar. Sol tarafında Babadağı, sağ tarafında ise açık deniz manzarası arasında, hafif bir eğimle yükselen patika çevresinde yer yer çam ağacı, keçiboynuz ağaçları ile genellikle Akdenize özgü maki ve çalılıklar görülmektedir. İlkbaharda rengarenk kır çiçekleri, sonbaharda ise ıslanmış toprak ve bitkilerin kokusu, yürüyüş yapanların keyifli ve dinlendirici bir gün geçirmelerini sağlayacaktır. Kozağacı yerleşiminde, çeşmenin önünden ayrılan diğer bir patika; çam ve sedir ormanı içerisinde yer yer dik eğimle yükselerek öncelikle yamaç paraşütü indirme noktasına;, oradan da 1970 m. seviyesine, Baba Dağının zirvesine ulaşır. Sıcak yaz günlerinde yüksek rakımda serinlemek isteyenler için keyifli bir tırmanış olabilir.

Likya yolu, Kozağacı yerleşiminden sonra birkaç km. boyunca toprak yola paralel olarak devam edilir. Kozağacı ile Kirme yerleşimi arasında, toprak yoldan batı yönünde birkaç yüz metre saptığımızda, Kıdrak koyu ve gerisindeki yüksek uçurumun başında manzara izlenebilir. Vadinin başladığı dere yatağından aşağıya, deniz kıyısına kadar ulaşan diğer bir patika mevcut olsa da, ağır yük ve amatör yürüyüşçüler için iniş, tehlikeli olabilir.

Likya yolu, toprak yoldan devam ederek, Kirme yerleşiminin üzerinde, toprak yol ayrımında, köy evleri içerisinden dönerek inişe geçer.

Her ne kadar yol üzerindeki iki eski sarnıç olmasına rağmen; 300 m seviyelerindeki başlangıç noktasından, 750 m seviyesindeki Kozağacı yerleşimine kadar içme suyu bulunmaz. Kozağacı yerleşimi girişinde yol üzerinde, Kirmeyerleşiminde , veKirme›den 1 km sonra bulunan toplam 3 çeşme , bu paftada mevcut içme suyu kaynaklarıdır.

Kozağacı veya Kirme yerleşimlerinde alışveriş, su, yeme içme , konaklamaya yönelik resmi işletmeler olmasa da, bölgede yaşayan yerel halk, yürüyüşçülerin bu ihtiyaçlarını karşılayabilir.

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7


KAYAKÖY

Likya döneminden günümüze ulaşan yerleşimlerden birisi olsa da Lİkya dönemine ait kalıntılar yok olmuştur. Birbirinden çok farklı iki yerleşim alanından oluşmaktadır. Bunların birincisi, turizmde de önemli yeri olan, 19. yüzyıl başında kurulmuş, yamaçlara dayalı ve nispeten yakın tarihli bir yerleşim olmakla birlikte, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde, tamamı Rum, 3000 nüfuslu bir kasaba boyutuna ulaşmış, eski adları Levissi veya Karmylassos şeklinde geçen köydür. 1957 Fethiye Depremi ile evler harabeye dönüşmüş olsa da, canlı müze niteliği büyük ilgi çekmektedir. Kayaköy’de gezilip görülecek yerler arasında büyük ve küçük kilise ve onbir şapel bulunmaktadır. Ayrıca küçük klise yanında 2 senedir bulunmakta olan bir çömlek atölyesi (Çömlekhane) vardır. Küçük kilise yolundan yalnızca deniz veya yürüyerek ulaşımın mümkün olduğu Soğuk Su koyuna yürüyerek yaklaşık kırk dakikada gidilebilir. İkinci yerleşim, 1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi ile Kayaköy’deiskan edilen Batı Trakya Türklerinin buradaki altyapıya ayak uyduramamaları nedeniyle, bu göçmenlerce ovada kurulmuş daha büyük boyutlu kısımdır.